Nörotransmitter Nedir?
Bir nörotransmitter, nöronlar arasında ya da nöronlarla vücuttaki diğer hücreler arasındaki sinyalleri taşıyan, güçlendiren ve dengeleyen bir kimyasal haberci olarak tanımlanır. Bu kimyasal haberciler, kalp hızı, uyku, iştah, ruh hali ve korku gibi çeşitli fiziksel ve psikolojik işlevleri etkileyebilir. Milyarlarca nörotransmitter molekülü, nefes almamızdan kalp atışımıza, öğrenme ve konsantrasyon seviyelerine kadar her şeyi yönetmek ve kontrol altında tutmak gibi beynimizin işleyişini sürdürmek için sürekli çalışırlar. Şimdi nörotransmitter nedir ve nasıl iş görür, daha yakından bakalım.
Nörotransmitter Maddeler Nasıl Çalışırlar?
Nöronların vücut boyunca mesaj göndermeleri için, sinyalleri iletmek üzere birbirleriyle iletişim kurabilmeleri gerekir. Ancak, nöronlar basit bir biçimde birbirine bağlı değildir. Her nöronun sonunda sinaps adı verilen küçük bir boşluk bulunur. Bir sonraki hücre ile iletişim kurmak için, sinyalin bu küçük alanı geçebilmesi gerekmektedir. Bu olay, nörotransmisyon olarak bilinen bir süreç aracılığıyla gerçekleşir.
Çoğu durumda, aksiyon potansiyeli nöronların birbirlerine sinyal iletebildiği bir yer olan sinapslara ulaştıktan sonra, akson terminali olarak bilinen yerden bir nörotransmitter salınır.
Bir elektrik sinyali bir nöronun sonuna ulaştığında, bu sinyal nörotransmitterleri içeren ve kesecikler adı verilen küçük kabarcıkların salınmasını tetikler. Bu keseler, içeriklerini, nörotransmitterlerin daha sonra komşu hücrelere doğru olan boşluğuna, yani hareket ettiği boşluk olan sinaps içine dökmektedir. Bu hücreler, nörotransmitterlerin hücrelerde değişiklikleri durdurabildiği ya da tetikleyebildiği reseptörler içerir.
Nörotransmitter salgılandıktan sonra sinaptik boşluğu geçer ve nörotransmitterin ne olduğuna bağlı olarak alıcı nöronu uyararak veya inhibe ederek diğer nörondaki reseptör bölgesine bağlanır.
“Nörotransmitterler bir anahtar gibi davranır ve reseptör kısmı da bir kilit gibi davranır. Belirlenmiş kilitleri açmak için doğru anahtarı seçer. Nörotransmitter reseptör taraf üzerinde çalışabiliyorsa alıcı hücrede değişiklikleri tetikler.”
Bazen nörotransmitterler reseptörlere bağlanabilir ve elektrik sinyalinin hücrenin aşağı kısımlarına (eksitatör) doğru iletilmesine neden olabilir. Diğer durumlarda, nörotransmitter, mesajın taşınmasını önleyerek sinyalin devam etmesini engelleyebilir.
Peki, iş tamamlandıktan sonra nörotransmittere ne olur? Nörotransmitter, planlanmış etkiye sahip olduğunda, aktivitesi farklı mekanizmalar tarafından durdurulabilir. Yani;
- Enzimler tarafından bozulabilir veya devre dışı bırakılabilir
- Reseptörden uzaklaştırılabilir.
- Nörotransmitter, reuptake (geri alım) olarak bilinen bir süreçte kendisini serbest bırakan nöronun aksonu tarafından geri alınabilir.
Nörotransmitterler günlük yaşamda ve işleyişte önemli bir rol oynarlar. Bilim adamları henüz tam olarak ne kadar nörotransmitterin olduğunu bilmiyor. Ancak 100’den fazla kimyasal haberci tespit edilmiştir.
Neurotransmitterler Ne Yaparlar
Nörotransmitterler işlevlerine göre şu şekilde sınıflandırılabilir:
- Uyarıcı – Exsitatör nörotransmitterler: Bu tür nörotransmitterlerin nöron yani sinir hücresi üzerinde uyarıcı etkileri vardır, bu da nöronun bir aksiyon potansiyelini ateşleme olasılığını artırdığı anlamına gelir. Temel uyarıcı nörotransmitterlerin bazıları epinefrin ve norepinefrin (noradrenalin) dir.
- Kısıtlayıcı – İnhibitör nörotransmitterler: Bu tür nörotransmitterlerin nöron üzerinde inhibe edici (kısıtlayıcı) etkileri vardır; Nöronun bir aksiyon potansiyelini ateşleme olasılığını azaltırlar. Başlıca önleyici nörotransmitterlerden bazıları, serotonin ve gama-aminobütirik asit (GABA) dır. Asetilkolin ve dopamin gibi bazı nörotransmitterler, mevcut reseptörlerin tipine bağlı olarak hem eksitatör hem de inhibe edici etkiler yaratabilir.
- Modülatör nörotransmitterler: Genellikle nöromodülatörler olarak adlandırılan bu nörotransmitterler, aynı zamanda daha fazla sayıda nöronu etkileyebilirler. Bu nöromodülatörler, diğer kimyasal habercilerin etkilerine de tesir ederler. Sinaptik nörotransmitterlerin, diğer reseptör nöronları üzerinde hızlı hareket eden bir etkiye sahip olması için akson terminalleri tarafından salındığı durumlarda, nöromodülatörler daha geniş bir alana yayılırlar ve daha yavaş hareket ederler.
Nörotransmitter Maddeler Nelerdir
Nörotransmitterleri sınıflandırmak için birçok farklı yol vardır.
Bazı durumlarda nörotransmitterler basit bir şekilde monoaminler, amino asitler ve peptitler şeklinde ayrılabilir.
Nörotransmitterler ayrıca altı farklı türe de ayrılabilir;
1. Amino asitler
- Gama-aminobutirik asit (GABA), vücudun ana inhibitör kimyasal habercisi olarak görev yapar. GABA, görüş, motor kontrolüne katkıda bulunur ve anksiyetenin düzenlenmesinde rol oynar. Anksiyeteyi tedavi etmek için kullanılan benzodiazepinler, GABA nörotransmitterlerinin verimliliğini artırmakta rol alarak, rahatlama ve sakinleşme duygusunu yükseltebilmektedir.
- Glutamat, sinir sisteminde en çok bulunan ve hafız ve öğrenme gibi bilişsel işlevlerde rol oynayan bir nörotransmitterdir. Aşırı miktarda glutamat, hücresel ölümle sonuçlanan eksitotoksisiteye neden olabilir. Glutamat birikiminin neden olduğu bu eksitotoksitlik durumu, Alzheimer hastalığı, inme ve epileptik nöbetler gibi bazı hastalıklar ve beyin yaralanmaları ile ilişkilidir.
2. Peptidler
- Oksitosin hem bir hormon hem de bir nörotransmitterdir. Hipotalamus tarafından üretilir ve sosyal tanınma/taktir, bağlanma ve cinsel üremede retimde rol oynamaktadır. Pitocin gibi sentetik oksitosin genellikle doğum sırasında bir yardımcı madde olarak kullanılır. Hem oksitosin hem de Pitozin, uterusun doğum sırasında kasılmasına neden olur.
- Endorfin, ağrı sinyallerinin iletimini engelleyen ve öfori duygularını artıran nörotransmitterlerdir. Bu kimyasal haberciler, acıya bir cevap olarak vücut tarafından doğal olarak üretilirler, fakat aynı zamanda aerobik egzersiz gibi diğer faaliyetler tarafından da tetiklenebilirler. Örneğin, bir koşucunun “uyuşturucunun etkisi altında” gibi hissetmesi, endorfinin üretilmesiyle ortaya çıkan zevk duygularına bir örnektir.
3. Monoaminler
- Epinefrin (adrenalin) hem bir hormon hem de bir nörotransmitter olarak kabul edilir. Genellikle, epinefrin (adrenalin) adrenal sistem tarafından salınan bir stres hormonudur. Bununla birlikte, beyinde bir nörotransmitter olarak işlev görür.
- Norepinefrin (noradrenalin), tetikte olma durumu üzerinde önemli bir rol oynayan ve vücudun “dövüş veya kaç tepkisi” ile bağlantılı bir nörotransmitterdir. Oynadığı rol, vücudun ve beynin tehlike veya stres zamanlarında harekete geçmesine yardımcı olmaktır. Bu nörotransmitterin seviyesi, tipik olarak uyku sırasında en düşüktür ve stres zamanlarında en yüksektir.
- Histamin beyin ve omurilikte bir nörotransmitter olarak hareket eder. Alerjik reaksiyonlarda rol oynar ve patojenlere karşı bağışıklık sisteminin tepkisinin bir parçası olarak üretilir.
- Dopamin vücut hareketlerinin koordinasyonunda önemli bir rol oynar. Dopamin ayrıca ödül ve motivasyon üzerinde de etkilidir. Bağımlılık yapan birçok ilaç beyindeki dopamin düzeylerini arttırmaktadır. Titreme ve motor hareket bozukluğu ile sonuçlanan bir dejeneratif hastalık olan Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten nöronların kaybından kaynaklanmaktadır.
- Serotonin, duygudurum, uyku, kaygı, cinsellik ve iştahı düzenlemede ve modüle etmede önemli bir rol oynar. Genellikle SSRI olarak adlandırılan seçici serotonin geri alım inhibitörleri, panik bozukluğu ve panik ataklarını tedavi etmek için yaygın olarak reçete edilen bir tür antidepresan ilaçtır. Seçici serotonin geri alım inhibitörleri-SSRI’lar, beyindeki serotonin geri alımını bloke ederek serotonin seviyelerini dengelemeye çalışmaktadır, bu da ruh halini iyileştirmeye ve anksiyete hislerini azaltmaya yardımcı olabilmektedir. Peki, serotonin nasıl artırılır, serotonin eksikliği nasıl ölçülür ve giderilir.
4. Pürinler
- Adenozin beyinde bir nöromodülatör görevi görür ve uykudan uyandırmak ve uyumayı kolaylaştırmak gibi görevlerle ilgilenir.
- Adenozin trifosfat (ATP), merkezi ve çevresel sinir sisteminde bir nörotransmitter olarak görev yapar . Otonom kontrol, duyusal iletim ve glial hücrelerle iletişimde rol oynar. Araştırmalar ayrıca, adenozin trifosfat (ATP)’ nin ağrı, travma ve nörodejeneratif bozukluklar dahil olmak üzere bazı nörolojik sorunlarda da rol oynayabileceğini ortaya koymaktadır.
5. Gasotransmitterler
- Nitrik oksit, düz kasları etkilemede, kan damarlarının genişlemesine ve vücudun belirli bölgelerine kan akışının artmasına yardımcı olacak şekilde rahatlatıcı bir rol oynar.
- Karbon monoksit, genellikle, insanlar bu maddenin yüksek seviyelerine maruz kaldıklarında zehirli ve potansiyel olarak ölümcül etkilere sahip olabilen renksiz, kokusuz bir gaz olarak bilinir. Bununla birlikte, aynı zamanda vücudun inflamatuar yanıtını modüle etmeye yardımcı olan bir nörotransmitter olarak hareket eder ve vücut tarafından doğal olarak üretilir.
6. Asetilkolin
- Asetilkolin , sınıfındaki tek nörotransmitterdir. Hem merkezi hem de çevresel sinir sistemlerinde bulunan, motor nöronlar ile bağlantılı birincil nörotransmitterdir. Kas hareketlerinin yanı sıra hafıza ve öğrenmede de rol oynarlar.
Nörotransmitter Maddeler Düzgün Çalışmazsa Ne Olur?
Vücutta gerçekleşen süreçlerin bir çoğunda olduğu gibi, işler bazen ters gidebilir. İnsanlarda bulunan sinir sistemi gibi geniş ve karmaşık bir sistemin problemlere karşı duyarlı olması belki de şaşırtıcı değildir.
Yanlış gidebilecek bazı şeyler şunlardır:
- Nöronlar belirli bir nörotransmitterden yeterince üretmeyebilir
- Belirli bazı nörotransmitterle aşırı miktarda serbest bırakılabilir
- Çok fazla nörotransmitter enzimler tarafından devre dışı bırakılabilir
- Nörotransmitterler çok hızlı bir şekilde yeniden emilebilir
Nörotransmitterler hastalık veya ilaçlardan etkilendiğinde, vücut üzerinde bir dizi farklı olumsuz etkiler ortaya çıkabilir.
Alzheimer hastalığı, epilepsi, Parkinson gibi hastalıklar belirli nörotransmitterlerde eksiklikler olması ile ilişkilidir. Bu yüzden nörotransmitter maddeleri artıran yaşam tarzı değişiklikleri yapmak ya da nörotransmitterleri artıran besinleri tüketmek faydalı olacaktır.
Sağlık mesleği mensupları, nörotransmitterlerin ruh sağlığı koşullarında oynayabilecekleri rolü bilirler ve öyle ki bu yüzden vücuttaki kimyasal habercilerin eylemlerini etkileyen ilaçlar genellikle çeşitli psikiyatrik hastalıkların tedavisine yardımcı olması amacıyla reçete edilir .
Örneğin, dopamin, bağımlılık ve şizofreni gibi durumlar ile ilişkilidir. Serotonin, depresyon ve obsesif kompulsif bozukluk da dahil olmak üzere duygu durum bozukluklarında rol oynar. Seçici serotonin geri alım inhibitörü (SSRI) gibi ilaçlar, depresyon veya anksiyete belirtilerini tedavi etmek için hekimler ve psikiyatristler tarafından reçete edilebilir. İlaçlar bazen tek başlarına kullanılır, ancak aynı zamanda bilişsel davranışçı terapi de dahil olmak üzere diğer terapötik tedavilerle birlikte kullanılabilirler .
Nörotransmitterleri Etkileyen İlaçlar
Belki de, nörotransmitterlerin nasıl işlediğinin keşfedilmesi ve ayrıntılı bir şekilde anlaşılması için en pratik uygulama, kimyasal iletimi etkileyen ilaçların geliştirilmesi olmuştur. Bu ilaçlar, bazı hastalıkların semptomlarını hafifletebilme yeteneği olan nörotransmitterlerin etkilerini değiştirebilirler.
- Agonistler ve antagonistler: Agonistler olarak bilinen bazı ilaçlar belirli nörotransmitterlerin etkilerini artırarak işlev görürler. Antagonist olarak adlandırılan diğer ilaçlar ise nörotransmisyonun etkilerini engellemek üzere hareket ederler.
- Doğrudan ve dolaylı etkiler: Bu nöro-etkili ilaçlar, doğrudan ya da dolaylı bir etkiye sahip olup olmadıklarına bağlı olarak daha da bozulabilir. Doğrudan etkiye sahip olanlar, nörotransmitterleri taklit ederek çalışırlar çünkü kimyasal yapıları çok benzerdir. Dolaylı etkisi olanlar ise sinaptik reseptörler üzerinde hareket ederek iş görürler.
Nörotransmisyonu etkileyebilen ilaçlar arasında seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI)’ler, tripiklik (trycyclic) antidepresanlar ve benzodiyapezinler gibi depresyon ve anksiyete de dahil olmak üzere hastalıkları tedavi etmek için kullanılan ilaçlar yer almaktadır.
Eroin, kokain ve marihuana gibi yasa dışı uyuşturucular da nörotransmisyon üzerinde etkilidir. Eroin, beynin doğal opioidlerini, ilişkili reseptörlerini uyarmaya yetecek şekilde taklit eden doğrudan etkili bir agonist gibi davranır. Kokain, dopamin iletimini etkileyen dolaylı etkili bir ilaca örnek olarak gösterilebilir.
Nörotransmitter Maddelerin Tanımlanması
Nörotransmitterlerin gerçek anlamda tanımlaması aslında oldukça zor olabilir. Bilim adamları nörotransmitter içeren kesecikleri gözlemleyebilmektedirler ancak keseciklerde hangi kimyasalların depolandığını anlamak pek de kolay değildir.
Bu nedenle, nörobilimciler bir kimyasalın bir nörotransmitter olarak tanımlanıp tanımlanmayacağını belirlemek için bir dizi kılavuz geliştirmişlerdir. Öyle ki;
- ✔ Kimyasal nöron içinde üretilmelidir.
- ✔ Nöronda gerekli öncü enzimler bulunmalıdır.
- ✔ Postsinaptik nöron üzerinde etkisi olan kimyasal mevcut ve yeterli olmalıdır.
- ✔ Kimyasal, presinaptik nöron tarafından salınmalıdır ve postsinaptik nöron kimyasalın bağlanacağı reseptörleri içermelidir.
- ✔ Kimyasalın etkisini durduran bir geri alım mekanizması veya enzim mevcut olmalıdır.
Nörotransmitter nedir ile ilgili son olarak;
Nörotransmitterler, nöral iletişimde, istem dışı hareketlerden öğrenmeye, ruh hallerine kadar her şeyi etkileyen kritik bir rol oynarlar. Bu sistem hem karmaşık hem de son derece birbirine bağlıdır. Nörotransmitterler belirli şekillerde hareket ederler, ancak hastalıklar, ilaçlar veya hatta diğer kimyasal habercilerin eylemlerinden de etkilenebilirler.
Nörotransmitter nedir, nörotransmitter maddeler nelerdir konusuyla bağlantılı, ilginizi çekebilecek diğer paylaşımlar;
- Sağlıklı Bir Zihin İçin 5 Beyin Egzersizi
- Bipolar Bozukluk Tedavi Edilmezse Ne Olur
- Hormon Testi Nasıl Yapılır | Ne Zaman ve Nerede Yapılır
- Hormon Test Sonuçlarının Normal Değerleri Nelerdir?
- LH Hormonu Kaç Olmalıdır | LH Testi Nasıl Yapılır | LH Normal Değerleri Nelerdir
- FSH Hormon Testi Nedir, FSH Testi Nasıl Yapılır?
- Peptidler: Yüz ve Cilt Bakımında Kullanılan Peptidler | Pentapeptid, Oligopeptid, Bakır Peptid, Nöropeptid