Kilo vermek için mide küçültme ameliyatı mı olmak istiyorsunuz? Sizin için iyi bir seçim olup olmadığını anlamak için mide küçültme ameliyatlarının çeşitlerine bir göz atalım. Hedeflere, sağlık durumuna, cerrrahın tavsiyelerine ve sağlık sigortasının hangi ameliyatı kapsayıp kapsamadığına göre en iyi olan nedir? Hangi mide küçültme ameliyatını tercih etmeli?
Öncelikle uzman bir doktorla konuşmak ve konuyla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak gerekir. Kilo verme için yapılan mide küçültme ameliyatları herkes için uygun değildir. Doktorlar sadece aşağıdaki kriterleri karşılayan insanlar için ameliyat önermektedir.
Mide küçültme ameliyatı kimlere yapılır
- Vücut kütle indeksi (BMI) 40 ya da daha fazla olan kişiler. (Bu, erkekler için 45 kilo fazlası olan ve kadınlar için 36 kilo fazlası olanlar demektir.)
- Daha düşük vücut kitle indeksli fakat hala obez olan ve obeziteyle bağlantılı, kalp hastalığı, tip 2 diyabet, şiddetli uyku apnesi ya da yüksek kolesterol gibi ciddi sağlık problemleri olan kişiler
- Başka yollarla kilo vermeyi denemiş fakat bir türlü başarılı olamamış kişiler
- Kilo verme mide ameliyatlarının risklerini tamamen anlamış olan kişiler
Kilo verme için yapılan mide ameliyatları hayat kurtarıcı olabilir fakat yemek yeme, egzersiz yapma ve yaşam tarzı gibi çok ciddi ve kalıcı değişiklikler yapmak için oldukça adanmış olmak gerekmektedir.
Mide Küçültme Ameliyatı Çeşitleri
Hangi mide küçültme ameliyatı tercih edeceğinize ve dolayısıyla hangisinin sizin için en iyi olduğuna karar verebilmek için mevcut kilo verme ameliyatlarının nasıl farklı şekillerde fayda sağladığına bir bakalım.
Kısıtlayıcı türdeki mide küçültme ameliyatları midenin boyutlarını küçülterek ve sindirimi yavaşlatarak işe yaramaktadırlar. Normal bir mide 1,5 litre kadar besini barındırabilir. Ameliyattan sonra, ilk başta bu miktar 30 gram kadardır, bununla beraber daha sonra 60 ve 90 grama kadar çıkar. Mide ne kadar küçükse, o kadar az yersiniz. Ne kadar az yerseniz, o kadar fazla kilo verirsiniz.
Malabsorbtif/kısıtlayıcı ameliyatlar yemeği alış şeklini değiştirir. Daha küçük bir mideye sahip olmayı sağlar ve ayrıca sindirim sisteminin bir parçasını ortadan kaldırır ya da bypas eder. Bu da vücudun kalorileri absorbe etmesini daha zor bir hale getirir. Doktorlar malabsorbtif ameliyatı (ince bağırsak bypass’ ı da denir) yan etkilerinden dolayı çok yapmazlar.
Elektrikli bir aygıt yerleştirme, üç tekniğin en yeni olanıdır, beyin ile mide arasındaki sinir sinyallerini engelleyerek kilo vermeyi sağlar.
Hangi mide küçültme ameliyatını tercih edebiliriz? Bu ameliyatları artıları, eksileri ve riskleriyle daha yakından tanıyalım;
1. Ayarlanabilir Gastrik Bant (Mide kelepçesi ya da mide bandı)
Mide Kelepçesi Ameliyatı Nedir? Gastrik bant ya da diğer adıyla mide kelepçesi kısıtlayıcı bir çeşit olan kilo verme ameliyatıdır.
Nasıl iş görür: Cerrah mideyi iki bölüme ayırmak için baskı uygulayan şişirilebilir bir bant kullanır. Üstte kalan kese küçük ve altta kalan kısım büyük olur. Bu iki bölüm üstte kalan küçük kesenin boşalmasını yavaşlatan çok küçük bir kanal ile hala birbirine bağlıdır. Birçok insan çok az bir besin alarak doymuş hisseder. Alınan besinler ayrıca yumuşak olmalı ve iyi çiğnenmelidir.
Artılar: Gastrik bant (mide kelepçesi) ameliyatı, gastrik bypass ya da diğer ameliyatlara göre daha basit ve daha güvenlidir. Daha küçük bir yara izi söz konusudur. Hızlı düzelir ve takılan bandı çıkarmak için ameliyat olunabilir.
Bunun yanında ayrıca, doktorun muayenehanesinde bandı ayarlama şansı da vardır. Banda tuz solusyonu enjekte ederek bant sıkılaştırılabilir ve mide büyüklüğünü daha da kısıtlanabilir ya da banttan bir iğneyle sıvı çekilerek bant gevşetilebilir.
Eksiler: Mide kelepçesi ameliyatı olan insanlar diğer ameliyatlarda olduğu kadar kilo vermezler. Ayrıca verilen kiloları ilerleyen yıllarda geri alma ihtimallleri de vardır.
Riskler: Ayarlanabilir mide kelepçesi ameliyatının en çok görülen yan etkisi hızlı ve çok miktarda yemek yenilmesinden sonra kusma olmasıdır. Bantla ilgili komplikasyonlar olabilir. Bant yerinden çıkıp kayabilir, gevşeyebilir, sızdırabilir. Bazı insanlar yeni bir ameliyata ihtiyaç duyabilir. Her ameliyatta olduğu gibi enfeksiyon riski de vardır. Çok muhtemel olmasa da bazı komplikasyonların ölüm riski ortaya çıkarabilir.
2. Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi):
Tüp Mide Ameliyatı Nedir? Tüp mide ameliyatı kısıtlayıcı kilo verme ameliyatlarının diğer bir formudur. Ameliyat sırasında, cerrah midenin %75’ini çıkarır. Geri kalan kısım ise ince bağırsaklara bağlanan dar bir tüp ya da boru şeklinde olur.
Bazen, tüp mide ameliyatı kilo verme ameliyatları serisinin ilk adımı olarak yapılır. Bazı insanlar için ise ihtiyaçları olan tek ameliyattır.
Artılar: Aşırı obez ya da hasta olan insanlar için, diğer kilo verme ameliyatları çok riskli olabilir ve hatta ölüm ile sonuçlanabilir. Tüp mide ameliyatı kilo verme yöntemi olarak daha az risk içerir ve daha basit bir ameliyattır. İhtiyaç durumunda, bir kere kilo verdikten ve sağlıkta iyileşmeler görüldükten sonra, genellikle 12 – 18 ay sonra, gastrik bypass gibi, ikinci bir ameliyat olunabilir.
Bağırsakların etkilenmemesinden dolayı, tüp mide ameliyatı vücudun besinleri absorbe etme şeklini değiştirmez ve dolayısıyla besin maddelerini yeterince alma konusunda büyük ihtimalle sıkıntı yaşanmaz.
Eksiler: Mide kelepçesi ameliyatının aksine, tüp mide ameliyatı geri dönüşü olmayan bir ameliyattır. Diğerlerine nazaran daha yeni bir ameliyat şekli olduğu için olası riskleri hala değerlendirilmektedir.
Riskler: Bu ameliyatı olanlarda en çok görülen riskler; enfeksiyon, tüpten sızıntı olması ve kan pıhtılarının oluşmasıdır.
3. Gastrik Bypass Ameliyatı (Roux-en-Y)
Gastrik Bypass Mide Küçültme Ameliyatı Nedir? Gastrik bypass kilo verme ameliyatları arasında en yaygın olanıdır. Hem kısıtlayıcı hem de malabsorbtif yaklaşımı kombine ederek yapılır.
Operasyon esnasında, cerrah mideyi iki parçaya ayırır, üst kısımla alt kısım arasındaki geçişi kapatır. Sonrasında, üst mideyi direk ince bağırsağın alt kısmı ile birleştirir.
Temelde, cerrah midenin bir bölümünü ve ince bağırsağı bypass ederek besin için kısa bir yol oluşturmuş olur. Sindirim sisteminin bu bölümlerini atlamak, vücudun daha az kalori alması anlamına gelmektedir.
Artılar: Kilo kaybı hızlı ve belirgin bir biçimde olur. Bu kilo kaybının ortalama %50’si ilk 6 ayda olur ve operasyondan sonraki iki yıla kadar kilo kaybı devam edebilir. Hızlı kilo verilmesinden dolayı, obeziteden etkilenen, diyabet, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol, uyku apnesi, eklem yangısı ve kalp çarpması gibi problemler hızlı bir şekilde iyileşebilir.
Mide küçültme ameliyatı sonrası; Uzun vadede de iyi sonuçlar verir. Çalışmalar, Gasrtik bypass mide küçültme ameliyatı olanların birçoğunun 10 yıl ve daha fazla bir süre verdikleri kiloyu koruduklarını göstermiştir.
Eksiler: Eskiden olduğu gibi yiyeceklerden yeterince emilim sağlanamaz ve bu da yeterince besin maddesi temin edilememe tehlikesini ortaya çıkarır. Kalsiyum ve demir kaybı osteoporoz (kemik erimesi) ve kansızlığa neden olabilir. Yaşam boyunca, yeme içme konusunda çok dikkatli olunmalıdır ve destek ürünleri alınmalıdır.
Gastrik bypass’ın diğer bir riski de dumping sendromudur. Bu, besinlerin uygun bir şekilde sindirilmeden mideden bağırsağa çok hızlı düşüşü anlamına gelmektedir. Gastrik bypass mide küçültme ameliyatı olanlar aşağı yukarı %85’i bir şekilde dumping sendromu yaşamıştır. Semptomları, mide bulantısı, şişme, ağrı, terleme, güçsüzlük ve ishal şeklinde ortaya çıkabilir. Dumping sendromu genellikle şekerli ya da yüksek karbonhidratlı yiyecekler tarafından tetiklenir. Beslenme alışkanlıklarını düzeltmek bu konuda işe yarayacaktır.
Mide kelepçesinin aksine, gastrik bypass genel olarak geri dönüşümü olmayan bir ameliyat olarak değerlendirilir. Çok kısıtlı vakalarda geri dönüşüm sağlanmıştır.
Riskler: Gastrik bypas mide küçültme ameliyatının daha komplike bir ameliyat olmasından dolayı daha risklidir. Birçok ameliyatta olabilceği gibi enfeksiyon ve kan pıhtıları oluşabilmektedir. Gastrik bypass fıtık problemi çıkmasını daha olası bir hale getirir. Ayrıca hızlı kilo vermeden kaynaklanan safra kesesi taşı oluşumu söz konusudur.
4. Maestro Şarj Edilebilir Sistem (Maestro Rechargeable System)
Maestro Şarj Edilebilir Sistem Nedir? Elektriksel iletileri beyin ile mide arasındaki vagus siniri denen sinirlere teslim etmek için arabulucu gibi çalışan bir aygıttır. Vagus siniri, mide dolu olduğunda beyne haber ulaştırır. Aygıt karna yerleştirilir ve vücut dışından kontrol edilebilecek bir kumandası vardır. Sistem, uyku durumunda olmayan saatlerde 5 dakika açık 5 dakika kapalı konumda olacak şekilde bir iletiyi teslim etmesi için programlanır ve uyunulan zamanlarda kapalı olması gerekmektedir.
Artılar: Bu aygıtı yerleştirmek kilo verme ameliyatları arasında en az rahatsızlık verenidir. Ayakta uygulanan prosedür hasta genel anestezi altındayken birbuçuk saat kadar sürer.
Eksiler: Aygıt haftada bir ya da iki kere şarj edilmelidir. Batarya tamamen tükenirse, doktor aygıtı yeniden programlamak zorundadır. Yan etkileri mide bulantısı, kusma, kalp çarpıntısı, yutkunma problemleri, geğirme ve göğüs ağrısı olarak ortaya çıkar.
Riskler: Enfeksiyon, yerleştirme yapılan bölgede ağrı ve diğer genel ameliyat komplikasyonları.
5. Biliopancreatic Diversion
Biliopancreatic Diversion Nedir? Gastrik bypass ameliyatının daha zor bir versiyonudur. Cerrah midenin %70 kadarlık kısmını çıkarır ve ince bağırsağın daha fazla kısmını bypass eder.
Biliopancreatic diversion ameliyatından bir miktar daha az ekstrem olan versiyonu “duodenal switch” tir. Fakat hala gastrik bypass’tan daha karmaşıktır. Bu ameliyatta, biliopancreatic diversiona göre midenin daha küçük bir kısmı çıkarılır ve ince bağırsağın daha az bir kısmı bypass edilir. Bu ameliyat da, standart biliopancreatic diversiondan daha az sıklıkta olmak üzere, dumping sendromuna, beslenme bozukluğuna ve ülsere neden olur.
Artılar: Biliopancreatic diversion gastrik bypass’ tan daha fazla miktarda ve daha hızlı kilo vermeyi sağlayabilir. Her ne kadar midenin çoğu alınmış bile olsa, kalan kısım hala gastrik bypass ya da mide kelepçesinde oluşturulan keseye göre daha büyüktür. Bu yüzden diğer ameliyatlara göre daha fazla yiyecek tüketmek mümkün olabilir.
Eksiler: Biliopancreatic diversion gastrik bypass kadar çok yapılan bir ameliyat değildir. Bu ameliyatta yenilenlerden yeterince besin maddesi alınamama riski çok daha fazladır. Ayrıca, gastrik bypass ameliyatında olduğu gibi dumping sendromu riski de mevcuttur. Fakat duodenal switch bu risklerden bazılarını azaltabilir.
Riskler: Bu, en karmaşık ve riskli kilo verme ameliyatlarından biridir. Gastrik bypass gibi, daha sonra ekstradan ameliyat gerektirebilecek yüksek fıtık riski içermektedir. Fakat bu riskler doktorların laparaskopi adı verilen ve ameliyatın etkilediği alan miktarını düşüren uygulamalarla minimalize edilenilmektedir.
Sonuç: Hangi Mide Küçültme Ameliyatını Tercih Etmeliyim?
Kilo vermek için yapılacak olan ideal mide küçültme ameliyatı kişinin sağlık durumuna ve vücut yapısına bağlıdır. Yani kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
Örnek olarak, eğer çok şişmansanız ya da karnınızdan geçmişte ameliyat olduysanız, basit ameliyatlar mümkün olmayabilir. Yapılacak olan her ameliyatın artı ve eksileriyle ilgili doktorla detaylı olarak konuşmak gerekir.
Eğer mümkünse, mide küçültme ameliyatları konusunda uzmanlaşmış bir hastane ya da tıp merkezine gidin. Araştırmalar göstermiştir ki, uzmanlar tarafından yapılan ameliyatlardan sonra komplikasyonlar daha az görülmektedir.
Nerede olursanız olun, ihtiyacınız olan mide küçültme ameliyatını yapacak olan cerrahın çok tecrübeli olduğundan emin olun.
Mide küçültme ameliyatı çeşitleri: Hangisi seçilmeli, tercih nasıl yapılmalı? konusuyla bağlantılı ilginizi çekebilecek diğer paylaşımlar;
- Mide Küçültme Ameliyatı Öncesi, Sonrası Beslenme ve Yapılması Gerekenler, Gastrik Bypass Tehlikeli mi?
- Gastrik Bypass – Mide Küçültme Ameliyatı Nedir? Nasıl Yapılır? Komplikasyonları Nelerdir?
- Mide Küçültme Ameliyatının Faydaları, Riskleri ve Yan Etkileri
- Mide Yanmasına İyi Gelen Besinler | Mide Yanması Neden Olur?