Bipolar bozukluk nedir?
Bipolar bozukluk, ruh halindeki aşırı değişimlerle göze çarpan bir akıl hastalığıdır. Mani denilen aşırı yüksek bir duygudurum semptomları gösterebilir. Ayrıca depresyon ataklarını da içerebilirler. Bipolar bozukluk, bipolar hastalık ya da manik depresyon olarak da ifade edilir.
Bipolar bozukluk problemi yaşayan insanlar, işte ya da okulda günlük yaşamlarını ve görevlerini idare ettirmekte ya da kişisel ilişkilerini sürdürmede zorluk çekebilirler. Bipolar bozukluk tedavi edilebilir bir hastalık değildir, ancak semptomları idare etmeye yardımcı olabilecek birçok tedavi seçeneği vardır. Şimdi bipolar bozukluk nedir, daha detaylı olarak bakalım.
Bipolar bozukluk gerçekleri
Bipolar bozukluk nadir görülen bir beyin hastalığı değildir. Türkiye’de 2 milyon kadar bipolar hastası vardır. Bipolar bozukluğu olan insanların belirtileri göstermeye başladığı yaş ortalaması 25 tir.
Bipolar bozukluk nedeniyle ortaya çıkan depresyon en az iki hafta kadar sürer. Manik nöbet birkaç gün veya hafta sürebilir. Bazı insanlar yılda birkaç kez ruh hali dalgalanmaları yaşarken, bazıları ise sadece nadiren yaşarlar.
Bipolar belirtileri
Bipolar bozuklukta ortaya çıkabilecek üç ana belirti vardır. Bu belirtiler aşağıdaki gibidir;
- mani
- hipomani
- depresyon
Bipolar bozukluğu olan bir kişi mani durumunu yaşarken duygusal olarak yoğun hissedebilir. Heyecanlı, dürtüsel, öforik ve enerji dolu hissedebilirler. Aynı zamanda manik nöbetler sırasında, aşağıdaki gibi davranışlarda bulunabilirler:
- alışveriş çılgınlığı
- korunmasız cinsel ilişkiye girme
- ilaç-uyuşturucu kullanımı
Hipomani genellikle bipolar II bozukluğu ile ilişkilidir. Mani’ye benzer, ancak o kadar şiddetli değildir. Maniden farklı olarak, hipomani iş, okul veya sosyal ilişkilerde herhangi bir soruna neden olmayabilir. Bununla birlikte, hipomani hastaları hala ruh hallerinde değişiklikler fark ederler.
Depresyon döneminde aşağıdakiler deneyimlenebilmektedir;
- derin üzüntü
- umutsuzluk
- enerji kaybı
- daha önce keyif alınan etkinliklere karşı ilgisizlik
- çok az ya da çok fazla uyku dönemleri
- intihara eğilimli düşünceler
Nadir bir durum olmamasına rağmen, bipolar bozukluğun çok çeşitli semptomlar göstermesi nedeniyle teşhis edilmesi zor olabilir.
Kadınlarda bipolar belirtileri
Erkeklere ve kadınlara eşit sayıda bipolar bozukluk tanısı konur. Bununla birlikte, bozukluğun ana belirtileri, cinsiyetler arasında farklılıklar gösterebilir. Birçok durumda, bipolar bozukluğu olan bir kadın:
- 20’li veya 30’lu yaşlar gibi ilerleyen dönemlerde teşhis konur
- daha hafif mani nöbetleri geçirir
- manik dönemlerden daha fazla depresif dönem yaşar
- hızlı döngülü denilen, bir yılda dört veya daha fazla mani ve depresyon atakları geçirir
- tiroid hastalığı, obezite, anksiyete bozuklukları ve migren gibi diğer rahatsızlıkları da aynı anda yaşayabilir
- Ömür boyu alkol kullanım bozukluğu riski daha yüksektir
Ayrıca bipolar bozukluk kadınlarda daha sık nükseder. Bu durumun, gebelik, menstruasyon ya da menopoz ile ilgili hormonal değişiklikler nedeniyle ortaya çıktığına inanılmaktadır.
Erkeklerde bipolar belirtileri
Hem erkekler hem de kadınlar, bipolar bozukluğun ortak semptomlarını tecrübe ederler. Bununla birlikte, erkekler kadınlardan farklı semptomlar yaşayabilir. Bipolar bozukluğu olan erkekler:
- hayatın daha erken dönemlerinde teşhis edilebilirler
- daha şiddetli nöbetler, özellikle manik nöbetler yaşarlar
- madde bağımlılığı sorunları
- manik ataklar sırasında dışa vurumlar
Bipolar bozukluk sorunu yaşayan erkeklerin, tek başlarına tıbbi bir yardım almaları daha az olasıdır. Ayrıca bu erkeklerin intihar ederek ölme olasılıkları da daha yüksektir.
Bipolar bozukluk türleri
Üç ana bipolar bozukluk tipi vardır: bipolar I, bipolar II ve siklotimik.
Bipolar I
Bipolar I en az bir manik nöbetin ortaya çıkmasıyla tanımlanır. Manik nöbetten önce ve sonra hipomanik veya majör depresif dönemler yaşayabilirsiniz. Bipolar I bozukluk hem erkekleri hem de kadınları eşit derecede etkiler.
Bipolar II
Bipolar II bozukluk problemi yaşayan insanlar, minumum iki hafta süren majör depresif bir dönem yaşarlar. Bu kişilerde yaklaşık dört gün süren en az bir hipomanik dönem vardır. Bipolar II’nin kadınlarda erkeklere oranla daha sık meydana geldiği düşünülmektedir.
Siklotimi
Siklotimi olan kişilerde hipomani ve depresyon atakları vardır. Bu belirtiler bipolar I ya da bipolar II bozukluğu nedeniyle ortaya çıkan depresyon ve maniden daha kısa sürer ve daha az şiddetli olur. Siklotomi sorunu olan çoğu insan, ruhsal durumlarının istikrarlı olduğu zamanlarda her bir seferinde bu durumu sadece bir veya iki ay deneyimlerler.
Teşhis ele alınırken, doktor ne tür bir bipolar bozukluğu olduğunu söyleyebilecektir.
Çocuklarda bipolar bozukluk
Çocuklarda bipolar bozukluk tanısı tartışmalı bir konudur. Bunun nedeni, büyük ölçüde çocukların her zaman yetişkinlerle aynı bipolar belirtileri göstermemesidir. Çocukların davranışları ve ruh halleri, doktorların, yetişkinlerdeki bipolar bozukluk teşhisi için kullanmış oldukları standartlara uymayabilmektedir.
Çocuklarda görülen bipolar bozukluk semptomlarının çoğu, dikkat eksikliği hiperaktivite (ADHD) gibi çocuklarda görülebilecek bir dizi diğer bozukluklar nedeniyle ortaya çıkabilen belirtilerle de örtüşmektedir .
Bununla birlikte, son birkaç on yılda, doktorlar ve akıl sağlığı uzmanları çocuklardaki bu durumun farkına varmışlardır. Tanı, çocukların tedavi görmesine yardımcı olabilir, ancak tanı koymak haftalar ya da aylar sürebilir. Çocuğun, zihinsel sağlık sorunları olan çocukları tedavi etmek için eğitimli bir profesyonelden özel bakım alması gerekebilir.
Yetişkinler gibi bipolar bozukluğu olan çocuklarda da aşırı ruh halleri görülür. Çok mutlu görünebilirler ve kolay heyecanlanan davranış belirtileri gösterebilirler. Bu dönemleri daha sonra depresyon izler. Bütün çocuklar duygudurum değişiklikleri yaşayabilirken, bipolar bozukluk nedeniyle ortaya çıkan değişiklikler çok daha belirgindir. Bu değişiklikler, genellikle bir çocuğun tipik ruh hali dalgalanmalarından daha aşırıdır.
Çocuklarda manik belirtiler
Çocuklarda bipolar bozukluktan kaynaklanan manik atağının semptomları aşağıdakiler gibi olabilir;
- çok aptalca davranmak ve aşırı mutlu hissetmek
- hızlı konuşmak ve çabuk konuları değiştirmek
- odaklanma veya konsantre olmada problemler yaşamak
- riskli şeyler yapmak veya riskli davranışlar denemek
- öfke patlamalarına neden olabilecek asabiyet hali
- uyumada problemler yaşamak ve uyku kaybı sonrası yorgun hissetmeme
Çocuklarda depresif belirtiler
Çocuklarda bipolar bozukluktan kaynaklanan depresif atak belirtileri aşağıdaki gibidir;
- etrafda amaçsızca dolanmak ve çok üzgün davranışlar göstermek
- çok fazla ya da çok az uyumak
- normal aktiviteler yapmak için çok az enerjiye sahip olmak veya herhangi bir şeye ilgi göstermemek
- çok sık baş ağrısı ya da mide ağrısı yaşamak gibi iyi hissetmediğiyle ilgili çok fazla yakınmak
- değersizlik veya suçluluk hissetmek
- çok az ya da çok fazla yemek
- ölüm ve intihar hakkında düşünmek
Diğer olası teşhisler
Çocuğunuzda tanık olabileceğiniz bazı davranış sorunlarından bazıları, başka bir hastalığın sonucu olabilir. Bipolar bozukluğu olan çocuklarda dikkat eksikliği hiperaktivite (ADHD) ve diğer davranış bozuklukları ortaya çıkabilir. Çocuğunuzun alışılmadık davranışlarını kesinleştirmek için çocuğunuzun doktoru ile beraber hareket edin. Bu, tanı konulmasına yardımcı olacaktır.
Doğru tanıyı bulmak, doktorun çocuğunuzun sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olabilecek tedavileri belirlemesine yardımcı olabilir.
Gençlerde bipolar bozukluk
Çocuktaki kaygı dolu bir davranış, ortalama ebeveyne göre yeni bir şey değildir. Hormonlardaki değişmeler, artı ergenlikle beraber gelen hayat değişiklikleri, en iyi huylu gençlerin bile zaman zaman biraz üzgün veya aşırı duygusal görünmesine neden olabilir. Bununla birlikte, bazı gençlerdeki ruh hali değişimleri, bipolar bozukluk gibi daha ciddi bir durumun sonucu da olabilir.
Bipolar bozukluk tanısı en çok ergenlik bitişine yakın dönemlerde ve yetişkinliğin ilk dönemlerinde görülür. Gençler için, manik dönemde en çok görülen belirtiler aşağıdakilerdir.
- çok mutlu olmak
- “Dışa vurum” veya kötü davranışlar
- riskli davranışlarda bulunmak
- madde bağımlılığı
- cinsel ilişki hakkında normalden daha fazla düşünmek
- cinsel olarak aşırı aktif olmak
- uyumada problem yaşamak ama yorgunluk belirtileri göstermemek ya da yorulmamak
- çok çabuk öfkelenme
- odaklanmış bir şekilde kalma problemi yaşamak veya dikkatin kolayca dağılması
Gençler için, depresif dönemin daha sık görülen belirtileri şunlardır;
- çok az ya da çok fazla uyumak
- çok fazla ya da çok az yemek yemek
- çok üzgün hissetme ve az uyarılma gösterme
- aktivitelerden ve arkadaşlardan uzak durmak
- ölüm ve intihar hakkında düşünmek
Bipolar hastalığının teşhis ve tedavi edilmesi, gençlerin daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilmelerine yardımcı olacaktır.
Bipolar ve depresyon
Bipolar bozuklukta iki aşırı uç olabilir: pozitif ve negatif. Bipolar tanısı koymak için, bir mani ya da hipomani dönemi yaşamak gerekir. İnsanlar genellikle bozukluğun bu aşamasında “pozitif” hissederler. “Pozitif ” bir ruh hali değişimi deneyimlediğinizde, kolayca uyarılabilir, çok enerji dolu ve heyecanlı hissedebilirsiniz.
Bipolar bozukluğu olan bazı kişiler ayrıca majör depresif dönem ya da “negatif” bir duygudurum görülecektir. “Negatif ” bir ruh hali değişimi deneyimliyorsanız, üzgün, uyuşuk ve heyecansız hissedebilirsiniz. Ancak, bu belirtiye sahip bipolar bozukluğu olan tüm insanlar depresyona girecek kadar “negatif” hissetmemektedirler. Örneğin, bazı insanlarda bir kez mani durumunu atlattıktan sonra, normal ruh halini depresyon gibi hissedebilirler, çünkü manik dönemden kaynaklanan “pozitif” durumdan hoşlandığı için bunu depresyon gibi hissedebilir.
Bipolar bozukluk, depresif hissetmenize neden olurken, bu durum depresyon denen durumla aynı şey değildir. Bipolar bozukluk, iniş ve çıkışlara neden olabilir, ancak depresyon her zaman “negatif” olan ruh hallerine ve duygulara neden olur.
Bipolar bozukluğun nedenleri
Bipolar bozukluk oldukça sık görülen bir akıl sağlığı hastalığıdır, ancak araştırmacılar ve doktorlar için hala gizemli bir bozukluktur. Bazı kişilerin bu hastalığa yakalanmasına ve bazılarının yakalanmamasına neden olan şey çok net değildir.
Bipolar bozukluğun olası nedenleri şunlardır;
1. Genetik
Ebeveyniniz veya kardeşinizde bipolar bozukluk varsa, bu hastalığa yakalanma ihtimaliniz daha fazladır. (aşağıya bakınız). Bununla beraber, aile geçmişinde bipolar bozukluğu olan çoğu kişinin bu hastalığa yakalanmadığını da akılda tutmak gerekir.
2. Beyin
Beyin yapınız hastalık riskini etkileyebilir. Beynin yapısındaki veya işlevlerindeki anormallikler, riski artırabilir.
3. Çevresel faktörler
Bipolar bozukluğa yakalanmak sadece vücut olup bitenler nedeniyle değildir. Dış faktörler de katkıda bulunabilmektedir. Bu faktörler aşağıdakiler olabilir;
- aşırı stres
- travmatik deneyimler
- fiziksel hastalık
Bu faktörlerin her biri, bipolar bozukluk yaşayan kişileri etkileyebilir. Dahası, bununla birlikte, faktörlerin kombinasyonu hastalığın ortaya çıkmasına katkıda bulunur.
Bipolar kalıtsal mıdır?
Bipolar bozukluk ebeveynlerden çocuğa geçebilir. Araştırmalar, bozukluk olan kişilerde kuvvetli bir genetik bağlantı tespit etmiştir. Bozukluğu olan bir akrabanız varsa, sizde de bu bozukluğun ortaya çıkma ihtimali, aile öyküsünde bulunmayan insanlara göre dört ila altı kat daha yüksektir.
Ancak bu, bozukluğu bulunan akrabaları olan herkesin bu hastalığa yakalanacağı anlamına gelmez. Buna ek olarak, bipolar bozukluğu olan herkesin aile geçmişinde hastalık yoktur.
Yine de, genetik etki, bipolar bozukluk meydana gelmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Bipolar tanı
Bipolar I bozukluk tanısı konması, bir veya daha fazla manik atak veya karışık (manik ve depresif) atakların olması ile ilgilidir. Bu, ağır depresif dönem de olabilir, ancak olmayabilir de. Bipolar II tanısı, bir veya daha fazla majör depresif atak ve en az bir hipomani atağı olması ile ilgilidir.
Bir manik nöbet tanısı koymak için en az bir hafta süren ya da hastaneye yatırılmanıza neden olan semptomlar yaşamalısınız. Bu süre boyunca her gün neredeyse tüm gün belirtiler göstermelisiniz. Bununla birlikte, majör depresif ataklarının minumum iki hafta sürmesi gerekir.
Bipolar bozukluk tanısı zor konabilir çünkü ruh hali değişkendir. Çocuklarda ve ergenlerde tanı koymak daha da zordur. Bu yaş grubu, enerji seviyeleri, davranış ve ruh hallerinde daha büyük değişiklikler yaşarlar.
Tedavi edilmediği taktirde bipolar bozukluk çoğunlukla kötüleşir. Ataklar daha sık olabilir veya daha aşırı olabilir. Fakat bipolar bozukluğunuz için tedavi olursanız, sağlıklı ve üretken bir yaşam sürdürebilirsiniz. Bu nedenle tanı çok önemlidir.
Bipolar belirtiler testi
Bir tane test sonucu bipolar bozukluk tanısı koymaz. Bunun yerine, doktorunuz çeşitli testler ve sınavlar kullanacaktır. Bu test ve sınavlar;
- Fizik testi. Doktor tam bir fiziksel test yapacaktır. Ayrıca, belirtilerin diğer olası nedenlerini elemek için kan veya idrar testleri de talep edebilirler.
- Ruh sağlığı değerlendirmesi. Doktor hastayı bir psikolog ya da psikiyatrist gibi bir akıl sağlığı uzmanına da yönlendirebilir. Bu doktorlar, bipolar bozukluk gibi ruhsal sağlık durumlarını teşhis ve tedavi ederler. Bu uzmanları ziyaret ettiğinizde akıl sağlığı durumunuzu değerlendirecekler ve bipolar bozuklukla ilgili belirtileri arayacaklardır.
- Ruh hali. Eğer doktorunuz davranışlarınızdaki değişikliklerin bipolar gibi bir duygudurum bozukluğunun sonucu olduğundan şüpheleniyorsa, ruh halinizi detaylı ve sıralı bir şekilde açıklamanızı isteyebilir. Bunu yapmanın en kolay yolu olan nasıl hissettiğinizi ve bu hislerin ne kadar süre sürdüğünün bir günlüğünü tutmaktır. Doktorunuz ayrıca uyku ve yeme alışkanlıklarınızı da kaydetmenizi önerebilir.
- Tanı kriterleri. The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM) yani Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, çeşitli akıl sağlığı bozuklukları için semptomların bir taslağıdır. Doktorlar bipolar hastalığında konulacak tanıyı doğrulamak amaçlı bu listeyi göz önünde bulundurabilirler.
Bipolar bozukluk tanısı koymak için doktorlar ek olarak başka araç ve testler de kullanabilir.
Bipolar bozukluğun vücut üzerindeki etkileri
Daha önceleri “manik depresyon” olarak bilinen bipolar bozukluk, beyin temelli bir bozukluktur. Bu durum, bir veya daha fazla manik ya da “karışık” bir nöbetin ortaya çıkması ile nitelenir ve bazı durumlarda majör depresif bir dönem de içerebilir.
Depresyon yaygın olarak bipolar bozuklukla ilişkilendirilirken, bipolar bir tanının konması için depresif ataklarını da içermesine gerek olmadığını biliyoruz .
Dahası, bipolar bozukluk, enerji düzeylerinden ve iştahtan kaslara ve hatta libidoya kadar neredeyse vücudun diğer tüm bölgelerini etkileme potansiyeline sahiptir.
Bipolar bozukluğun vücudun farklı bölgelerini nasıl etkileyebileceğini öğrenmek için okumaya devam edin.
Bipolar bozukluğun etkileri
Bipolar bozukluk manik nöbet dönemleriyle tanımlanır.
Manik evrede, ortalamanın üzerinde enerji seviyeniz olur ve fazla uyuyamazsınız. Ayrıca, sinirlilik, huzursuzluk ve cinsel dürtü artışı da yaşayabilirsiniz.
Depresyona yakalanırsanız, bu evre vücut üzerinde zıt etkilere sahip olabilmektedir. Aniden azalan bir enerji eksikliği hissedebilir ve daha fazla uyuma ihtiyacı duyabilir, umutsuz ve depresyonda hissedebilirsiniz.
Kişi depresyon yaşarsa, iştah değişiklikleri de meydana gelebilir. Mani durumunda olduğu gibi, depresyon da sinirlilik ve huzursuzluğa neden olabilir.
Mani ve depresyonun karışmış bir durumunu yaşamak da mümkündür. Her iki safhada da semptomlar görülebilir.
1. Merkezi sinir sistemine etkileri
Bipolar bozukluk öncelikle merkezi sinir sisteminizin bir parçası olan beyni etkiler.
Hem beyin hem de omurgadan oluşan merkezi sinir sistemi, vücuttaki farklı aktiviteleri kontrol eden bir dizi sinirden oluşur.
Bipolar bozukluğun merkezi sinir sistemine etkilerinden bazıları şunlardır;
- sinirlilik
- umutsuzluk
- saldırganlık
- suçluluk hisleri
- şiddetli üzüntü
- normalde keyif aldığınız aktivitelere karşı ilgi kaybı
- aşırı iyi bir ruh hali içinde olmak
- aşırı aktivite
- hiperaktivite hissi
- unutkanlık
- dikkatin kolayca dağılması
- aşırı savunmacı olmak
- kışkırtıcı bir tutum sergilemek
Bipolar bozukluk ayrıca konsantre olmayı zorlaştırabilir.
Manik bir aşamanın ortasında olduğunuzda, zihniniz bir yarışta gibidir ve düşüncelerinizi kontrol etmekte zorlanırsınız. Her zamankinden daha hızlı konuşabilirsiniz.
Depresif dönem de aynı zamanda konsantrasyonda zorluklara neden olabilir, zihninizi normalden çok daha yavaş işliyor gibi hissedebilirsiniz. Huzursuz hissedebilir ve karar vermekte zorlanırsınız. Hafızanız da zayıf olabilir.
Bipolar bozukluk, uykuya dalabilme ve uykuda kalabilme durumunuzu da etkileyebilir.
Manik aşama genellikle çok az uykuya ihtiyaç duyduğunuz anlamına gelir ve depresif dönemler normalden daha fazla veya daha az uyuma ile sonuçlanabilir. Her iki durumda da uykusuzluk durumuna sık rastlanır.
Uyku hapı kullanmak daha cazip gelebileceğinden, uykusuzluk problemi özellikle bipolar bozukluk durumunda tehlikeli olabilir. Bu riskler depresyondan çok mani ile daha fazla ilişkilidir.
2. Kardiyovasküler sistem
Bipolar bozukluğa ek olarak anksiyete problemi söz konusu ise, bu durum kardiyovasküler sistemi etkileyebilir.
Bipolar bozukluğun kardiyovasküles sisteme etkileri aşağıdakiler gibi olabilir;
- kalp çarpıntısı
- hızlı kalp atışı
- nabız artışı
Ayrıca normalden daha yüksek kan basıncı da ortaya çıkabilir.
Amerikan Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü’ne göre bipolar bozukluğu olan kişilere, anksiyete veya dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısı konma olasılığı daha yüksektir
3. Endokrin sistem
Endokrin sistem, beyinden gelen ileti sinyallerine bağlı olan hormonları içerir. Bu sinyaller bozulduğunda, hormon dalgalanmaları yaşanabilmektedir.
Bipolar bozukluk, libidoda değişikliklere neden olabilir. Mania, cinsel dürtünin aşırı olmasına neden olabilir, depresyon ise bu dürtüyü önemli ölçüde azaltabilir.
Bipolar bozukluk bazı insanların kötü kararlar vermelerine neden olur; bu da ayrıca cinsel sağlık açısından kötü kararlar alma riskini artırabilir.
Bipolar bozukluk, özellikle depresif dönemlerde, vücut ağırlığını da etkileyebilir. Depresyon nedeniyle iştah azalır ve bu da kilo kaybına neden olabilir.
Bipolar bozukluğun aynı zamanda ters bir etkiye de neden olması mümkündür. İştah artabilir ve bu nedenle kilo alımı gerçekleşebilir.
4. İskelet ve kas sistemleri
Bipolar bozukluk, doğrudan kemikleri ve kasları etkilemez, fakat depresif dönemler yaşarsanız, bunlar iskelet ve kas sistemlerini etkileyebilmektedir.
Depresyon, günlük aktivitelerin sürdürülmesini zorlaştırabilecek açıklanamayan ağrılara ve acılara yol açabilmektedir. Bu rahatsızlık nedeniyle egzersiz yapmak da zor gelebilir.
Dahası, eğer depresyon durumu varsa, güçsüzlük ve yorgunluk çok görülür ve bu durum çok fazla uyuma ya da uyuyamama durumunu ortaya çıkarabilir.
5. Mide bağırsak sistemi
Bipolar bozuklukla ilişkili anksiyete, kişiyi yorgun ve asabi hissettirebilir. Ayrıca gastrointestinal sistemini de etkileyebilir.
Bu etkilerin bazıları şunlardır;
- ishal
- karın ağrısı
- mide bulantısı
- kusma
Bu semptomlara genellikle panik duygusu veya kötü birşey olacağına dair bir his eşlik eder. Ayrıca terleyip hızlı bir şekilde nefes alabilirsiniz.
6. Diğer etkiler
Bipolar bozukluk, iş yerindeki veya okuldaki performansı etkileyebilmektedir. Aynı zamanda insanlarla ilişki kurmayı ve bu ilişkileri devam ettirmeyi zorlaştırabilir.
Diğer etkiler şu şekilde kendini gösterebilir;
- aşırı alkol tüketimi
- ilaçların kötüye kullanımı
- alışveriş çılgınlığı
- yetenekler ile gerçekçi olmayan inançlar
Bipolar bozukluğu olan birçok insan hala yüksek düzeyde işlevsel bireylerdir ve sağlıklı bir profesyonel ve kişisel yaşamı devam ettirebilirler. Tedavi edilmeyen bipolar bozukluğun kötüleşmesi ve günlük yaşantınızı zorlaştırması daha olasıdır.
İntihar düşünceleri ve intihar eylemleri hem manik hem de depresif dönemlerde ortaya çıkabilmektedir.
Bipolar bozukluk tedavisi
Bipolar bozukluğunuzu idare etmeye yardımcı olabilecek çeşitli tedaviler mevcuttur. Bunlar ilaçlar, danışmanlık ve yaşam tarzı değişiklikleri olabilir.
1. İlaçlar
Önerilen bipolar ilaçları;
- lityum tedavisi (Lithobid) gibi duygudurum dengeleyiciler
- olanzapin (Zyprexa) gibi antipsikotikler
- fluoksetin-olanzapin (Symbyax) gibi antidepresan-antipsikotikler
- alprazolam (Xanax) gibi kısa süreli tedavi amaçlı kullanılabilecek benzodiazepinler (anti-anksiyete ilacı)
2. Psikoterapi
Önerilen psikoterapi tedavileri;
-
I. Bilişsel davranışçı tedavi
Bilişsel davranışçı tedavi, bir tür konuşma terapisidir. Siz ve bir terapist, bipolar bozukluğunuzu yönetmenin yolları hakkında konuşursunuz. Sizin düşünce kalıplarınızı anlamanıza yardımcı olurlar. Ayrıca, pozitif baş etme stratejileri geliştirmenize de yardımcı olabilirler.
-
II. Psikoeğitim
Psikoeğitim, size ve sevdiklerinize bu bozukluğu anlamanıza yardımcı olan bir tür danışmadır. Bipolar bozukluk hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak, size ve hayatınızdaki insanlara bipolar bozuklukla nasıl mücadele edeceğiniz hakkında yardımcı olacaktır.
-
III. Kişilerarası ve sosyal ritim terapisi
Kişilerarası ve sosyal ritim terapisi günlük alışkanlıkların (yeme, uyku ve egzersiz gibi) düzenlenmesi ile ilgilenir. Günlük temel işleri düzenleme ve dengeleme, bipolar bozukluğu idare etmeye yardımcı olabilir.
3. Diğer tedavi seçenekleri
Diğer tedavi seçenekleri aşağıdakiler olabilir;
- elektrokonvülsif tedavi (ETC)
- uyku ilaçları
- takviyeler
- akupunktur
Yaşam tarzı değişiklikleri
Bipolar bozuklukla başa çıkabilmeye yardımcı olmak için atılabilecek bazı basit adımlar da vardır. Bunlar;
- yemek yeme ve uyuma rutinleri edinmek
- ruh hali değişimlerini farkına varmayı öğrenin
- tedavi planlarınızı desteklemek için bir arkadaşınıza veya akrabanızdan destek alın
- Bir doktora veya lisanslı bir sağlık uzmanı ile konuşun
Ayrıca yapabileceğiniz başka yaşam tarzı değişiklikleri bipolar bozukluğun neden olduğu depresif belirtileri hafifletebilir.
Bipolar bozukluk için doğal çareler
Bazı doğal ilaçlar bipolar bozukluk için yararlı olabilir. Ancak, doktorunuzla konuşmadan bu ilaçları kullanmamanız önemlidir. Bu tedaviler kullandığınız ilaçları etkileyebilir.
Ruh halini istikrarlı hale getirmeye ve bipolar semptomlarını hafifletmeye yardımcı olması bakımından aşağıda sıralanan bitkiler ve takviye ürünleri kullanılabilmektedir.
- Balık Yağı. 2013 yılında yapılan bir araştırma, çok fazla balık ve balık yağı tüketen insanların bipolar hastalığa yakalanma olasılığının düşük olduğunu göstermektedir. Yağı doğal yollarla temin etmek için daha fazla balık yiyebilir ya da reçetesiz satılan takviye ürünlerini satın alabilirsiniz.
- Altın kök (Rhodiola rosea). Yapılan bu araştırmaya göre bu bitki orta şiddette depresyon tedavisi için yararlı olabilmektedir. Altın kök bipolar bozukluğun depresif belirtilerini tedavi etmede yardımcı olabilmektedir.
- S-adenosilmetiyonin (SAMe). SAMe bir amino asit takviyesidir. Araştırma, bu amino asit takviyesinin majör depresyon ve diğer duygudurum bozukluklarının semptomlarını hafifletebileceğini göstermektedir.
Bununla beraber birçok başka mineraller ve vitaminler de bipolar bozukluğun semptomlarını azaltabilir.
Başa çıkma ve destek için ipuçları
Siz ya da tanıdığınız birinde bipolar bozukluk varsa, bu konuda yalnız değilsiniz. Bipolar bozukluk dünyada 60 milyon etkiler .
Kendinizi ve etrafınızdaki kişileri eğitmek yapabilecek en iyi şeylerden biridir. Bu konularda mevcut birçok kaynak bulunmaktadır.
Bipolar bozukluk belirtileri gösteriyorsanız, konunu uzmanı bir doktordan randevu alın. Sevdiğiniz biri, bir akraba ya da bir arkadaşınızın bipolar hastalığı olduğunun düşünüyorsanız, ona karşı destek ve anlayış göstermeniz çok önemlidir. Yakınlarınızda mevcut olan herhangi bir bipolar semptomu ile ilgili doktora gitmeleri konusunda onları teşvik edin.
Depresif dönem yaşayan insanlar intihar düşüncelerine sahip olabilirler. Her zaman intiharla ilgili bir konuşmayı ciddiye almalısınız.
Çevrenizde bulunan birinin kendine ya da başka birine zarar verme riski olduğunu düşünüyorsanız;
- 112 acil servisi arayın.
- Yardım gelene kadar kişi ile beraber kalın.
- Zarar verebilecek silah, bıçak, ilaç veya diğer şeyleri uzaklaştırın.
- Yargılamadan, iddia veya tehdit etmeden ya da bağırmadan sadece dinleyin.
Bipolar ve ilişkiler
Bipolar bozuklukla yaşarken bir ilişkiyi sürdürmek söz konusu olduğunda, dürüstlük en iyi politika olacaktır. Bipolar bozukluk, hayatınızdaki herhangi bir ilişki üzerinde belki de özellikle romantik bir ilişki üzerinde belirgin etkileri olabilir. Yani, hastalığınız hakkında açık olmanız önemlidir.
Birisine bipolar bozukluğunuz olduğunu söylemek için doğru ya da yanlış zaman yoktur. Hazır olduğunuz anda açık ve dürüst olun. Partnerinizin, problemi daha iyi anlamasına yardımcı olmak için aşağıdaki gerçekleri paylaşmayı göz önünde bulundurun;
- bipolar hastası olduğunuz teşhis edildiğinde
- depresif dönemlerinizde neler beklenmeli
- manik evrelerinizde neler beklenmeli
- genellikle ruh halinizi nasıl düzeltirsiniz
- size nasıl yardımcı olabilirler
Bir ilişkiyi başarılı bir şekilde desteklemenin ve ilişkinin başarılı olmasını sağlamanın en iyi yollarından biri de tedaviye bağlı kalmaktır. Görülen tedavi, semptomları azaltmaya ve ruh hali değişimlerinin şiddetini azaltmaya yardımcı olacaktır. Bipolar bozukluğun bu yönleri kontrol altındayken, ilişkinize daha fazla odaklanabilirsiniz.
Bipolar bozuklukla yaşamak
Bipolar bozukluk kronik bir ruhsal hastalıktır. Bu, yaşamınızın geri kalanı boyunca bu hastalıkla yaşayacağınız ve mücadele edeceğiniz anlamına gelir. Ancak bipolar bozuklukla yaşamak, mutlu ve sağlıklı bir hayat yaşayamayacağınız anlamına gelmez.
Tedavi olmak, ruh halindeki ani değişmeleri idare etmede ve semptomlarla başa çıkmada yardımcı olabilir. Tedaviden en iyi şekilde yararlanmak için size yardımcı olacak bir bakım ekibi oluşturmak mantıklıdır. Bir psikolog ya da psikiyatriste başvurmak yarayabilir. Bu doktorlar, konuşma terapisi yoluyla, ilacın yardımcı olamayacağı noktalarda bipolar bozukluk semptomlarıyla başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
Ayrıca sizi destekleyici bir grubun olması işe yarayabilir. Bipolar bozukluğu olan diğer insanları bulmak size güvenebileceğiniz ve yardım alabileceğiniz bir destek oluşturur.
İşe yarayan tedavileri bulmak azim gerektirir. Aynı şekilde, bipolar bozukluğu idare etmeyi ve ruh hali değişimlerini tahmin etmeyi öğrenirken kendinize sabır göstermeniz gerekir. Bakım ekibinizle birlikte, normal, mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürdürmenin yollarını bulabilirsiniz.
Bipolar Bozukluk Tarihi
Bipolar bozukluk üzerinde en çok araştırma yapılan nörolojik hastalıklardan biridir.
Ne yazık ki, toplumsal damgalama, parasal sorunlar ve eğitim eksikliği nedeniyle, bipolar bozukluğu olan kişilerin çoğu minimum düzeyde yeterli tedavi alamamaktadır.
İnsanlar, eski zamanlardan beri, bipolar bozukluğun nedenlerini ortaya çıkarmaya ve en iyi tedavi yöntemlerini bulmaya çalışıyorlar. Belki de hastalığın kendisi kadar karmaşık olan bipolar bozukluğun tarihçesi hakkında bilgi sahibi olmak için okumaya devam edin.
İlk denemeler
Aretaeus (Yunan doktor), 80 ya da 81 yılında doğmuştur ve 130 ile 138 yılları arasında ölmüştür. Kapadokya’da yaşamış ve Roma ve İskenderiye’de çalışmış olan bir Yunan bilginidir.
Aretaeus, Yunanistan’da 1. yüzyılın başlarında tıp alanındaki semptomları detaylandırma sürecine başladı. Mani ile depresyon arasındaki bağlantıya dair görüşleri yüzyıllar boyunca çok fark edilmemiştir.
Eski Yunanlılar ve Romalılar, günümüzde “manik” ve “depresif” terimleri olarak kullanılan “mania” ve “melankoli” terimlerini ilk kullananlardır. Hatta banyolarda lityum tuzlarının kullanılmasının manik insanları sakinleştirdiğini ve depresif insanları neşelendirdiğini keşfettiler. Günümüzde, lityum bipolar bozukluğu olan kişiler için çok kullanılan bir tedavi yöntemidir.
Bu da ilginizi çekebilir: Lityumun Kilo Aldırmasının 3 Nedeni
Yunan filozof Aristoteles melankoliyi bir hastalık olarak kabul etmekle kalmadı, aynı zamanda o zamanların büyük sanatçılarının ilham kaynağı olarak gösterdi.
O zamanlarda bipolar bozukluk ve diğer zihinsel rahatsızlıklara sahip olan insanların bu hastalıkları yüzünden idam edilmesi yaygındı. Tıp ilerledikçe, katı dinsel dogmalar, bu insanların iblisler tarafından ele geçirildiğini ve bu nedenle ölüme terk edilmesi gerektiği şeklinde açıklamalar yapmıştır.
17. yüzyılda bipolar çalışmalar
17. yüzyılda Robert Burton, melankoliyi, diğer adıyla nonspesifik depresyonu müzik ve dans kullanarak tedavi etme konusunu ele alan “Melankoli’nin Anatomisi” adlıbir kitap yazdı.
Sağlık bilgisi ile harmanlandığında, kitap depresyon üzerine yapılan yorumlar ve depresyonun toplum üzerindeki etkilerinden bahsetmektedir.
Bununla birlikte, klinik depresyon: majör depresif bozukluk olarak bilinen durumun semptom ve tedavilerini derinlemesine ele almıştır.
O yüzyılın sonlarında Theophilus Bonet, “Sepuchretum” adlı harika bir çalışma yayınladı. Bu çalışma, 3.000 psikolojik otopsi incelenerek gerçekleştiren deneyimlerinden yola çıkarak hazırlanmıştır. Bu araştırmada mani ve melankoliyi “manico-melancholicus” diye adlandırdığı bir hastalıkla ilişkilendirmiştir.
Bu, bipolar bozukluğun teşhisinde önemli bir adımdı, çünkü mani ve depresyon genellikle ayrı bozukluklar olarak kabul edilmekteydi.
19. ve 20. yüzyıl keşifleri
19. yüzyıla kadar bipolar bozukluk hakkında yeni bilgiler keşfedilmiştir.
19. yüzyıl: Falret’in bulguları
1851 yılında Fransız psikiyatrist Jean-Pierre Falret, “del folie circulaire” diye adlandırdığı ve “döner delilik” anlamına gelen bir makale yayınlamıştır. Makale, şiddetli depresyon ve manik coşku arasında geçiş yapan kişileri detaylandırmaktadır ve bipolar bozukluğun ilk belgelenmiş tanısı olarak kabul edilmektedir.
İlk tanının yapılmasına ek olarak, Falret bipolar bozuklukta genetik bağlantıya dikkat çekmiştir. Tıp uzmanları bugün hala bunu desteklemektedir..
20. yüzyıl: Kraepelin ve Leonhard’ın sınıflandırmaları
Bipolar bozukluk tarihi Emil Kraepelin ile değişmiştir. Sigmund Freud’un toplumdan ve arzuların bastırılmasının akıl hastalığında büyük bir rol oynadığı yönündeki teorisinden farklı düşünen bir Alman psikiyatristtir.
Kraepelin akıl hastalıkların biyolojik nedenlerinin olduğunu kabul etmiştir. Ruhsal hastalıkları ciddi olarak inceleyen ilk kişi olduğuna inanılmaktadır.
Kraepelin’in 1921’de yayınladığı “Manik Depresif Delilik ve Paranoya” adlı kitabı şizofreni olarak bilinen manik-depresif ve praecox arasındaki farkı açıkladı. Onun ruhsal bozuklukların sınıflandırılması, bugün hala profesyonel kuruluşların kullandığı temeldir.
Ruhsal bozukluklar için profesyonel sınıflandırma sistemi, 1950’lerdeki Alman psikiyatrist Karl Leonhard ve diğerlerine dayanmaktadır. Bu sistem, bipola gibi bozuklukları daha iyi anlamak ve tedavi etmek için önemlidir.
20. yüzyılın sonları: APA ve DSM
“Bipolar” terim olarak, mania ve depresyonun kutupsal karşıtlık durumunu simgeleyen “iki kutuplu” anlamına gelmektedir. Terim ilk olarak 1980’de Amerikan Psikiyatri Birliği (APA)’nin, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatiksel El Kitabı (DSM)’nın üçüncü revizyonunda ortaya çıkmıştır.
Bu revizyon, mani terimini hastaların “manyak” olarak adlandırmaktan kaçınmak için yapılan revizyondu. Şu anda kullanılan DSM’nin beşinci versiyonudur (DSM-5), DSM akıl sağlığı profesyonelleri için lider kılavuz olarak kabul edilmektedir. DSM günümüzde doktorların bipolar bozukluğu olan birçok kişinin bakımlarını yönetmesine yardımcı olan tanı ve tedavi kılavuzlarını bünyesinde barındırmaktadır.
Spektrum kavramı, daha doğru ilaçlar ile spesifik zorlukları hedeflemek için geliştirilmiştir. Stahl, dört ana duygudurum bozukluğunu şöyle sıralar;
- manik evre
- ağır depresif evre
- hipomanik evre
- karma evre
Günümüzde bipolar bozukluk
Bipolar bozukluk hakkındaki bilgilerimiz, antik çağlardan bu yana kesinlikle ilerlemiştir. Geçtiğimiz yüzyılda eğitim ve tedavi alanında büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.
Günümüzde ilaç kullanımı ve terapi, bipolar bozukluğu olan birçok kişinin semptomlarını idare etmesine ve hastalıklarıyla baş etmesine yardımcı olmaktadır. Yine de yapılması gereken çok iş vardır çünkü bipolar hastalarının birçoğu daha kaliteli bir yaşam için ihtiyaç duydukları tedaviyi alamamaktadırlar.
Neyse ki, bu kafa karıştırıcı kronik hastalık hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamıza yardımcı olacak araştırmalar devam etmektedir. Bipolar bozukluk hakkında ne kadar çok şey öğrenirsek, o kadar çok insan ihtiyacı olan gerekli tedaviyi görebileceklerdir.
İntiharı engelleme
Birisinin kendine veya başka bir kişiye zarar verme riski olduğunu düşünüyorsanız;
- 112 ambulans ya da 155 polis imdat numaralarını arayın
- Yardım gelene kadar kişinin yanında kalın.
- Kişiye zarar verebilecek bıçak, silah, ilaç veya diğer şeyleri uzaklaştırın.
- Dinleyin, yargılamayın, tartışmayın, tehdit etmeyin veya bağırmayın.
Bipolar bozukluk nedir konusuyla bağlantılı ilginizi çekebilecek diğer paylaşımlar;